Gazete Konu

  1. Anasayfa
  2. »
  3. Sağlık
  4. »
  5. Dijital Yorgunluk: Modern Hayatın Sessiz Salgınına Karşı Çözümler

Dijital Yorgunluk: Modern Hayatın Sessiz Salgınına Karşı Çözümler

Gazete Konu Gazete Konu -
18 0
dijital yorgunluk - Dijital Yorgunluk: Modern Hayatın Sessiz Salgınına Karşı Çözümler

Modern Hayatın Sessiz Tehlikesi: Dijital Yorgunluk Kapıda!

Günümüz dünyasında ‘çok yorgunum’ serzenişi artık sıradan bir yakınma olmaktan çıktı. Medicana International İzmir Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Müge Yaşar, bu yaygın yorgunluğun aslında bir teşhis değil, modern yaşamın getirdiği koşulların bir sonucu olduğunu vurguluyor. İnsan biyolojisinin kaldıramayacağı bir hızla ilerleyen yaşam temposu, dijital dünyanın yoğun uyaranları ve pandemi sonrası etkiler, bireyleri adeta bir tükenmişlik girdabına sürüklüyor.

Dijital Yorgunluk Nedir ve Neden Ortaya Çıkar?

Dr. Müge Yaşar’a göre, sürekli yorgunluğun altında yatan nedenler arasında depresyon, anksiyete, uyku bozuklukları ve iş yaşamının getirdiği baskılar bulunuyor. Ancak son yıllarda öne çıkan bir faktör var: dijital yorgunluk. Sürekli bildirimler, mesajlar, sosyal medyadaki kusursuz hayatlar ve ‘geride kalıyorum’ hissi, ruh sağlığımız üzerinde ciddi bir baskı oluşturuyor. Bu durum, ‘teknostres’ veya ‘sosyal medya yorgunluğu’ olarak da adlandırılıyor.

Teknolojinin getirdiği yoğun uyaranlara maruz kalmak, beynimizi sürekli bir alarm durumunda tutuyor. Bu da kronik strese yol açarak vücudun sempatik sinir sistemini aşırı aktive ediyor. Kortizol ve adrenalin seviyelerindeki yükseliş, bizi sürekli bir ‘savaş ya da kaç’ modunda bırakıyor. Bu durum, vücudun uyum sağlamaya çalışırken yıpranması anlamına gelen ‘allostatik yük’ olarak tanımlanıyor.

Dijital Dünyanın Gölgesinde Artan Kaygı ve Tükenmişlik

Araştırmalar, sosyal medyayı yoğun kullanan kişilerde kaygı, depresyon ve dikkat eksikliğinin yanı sıra belirgin bir yorgunluk hali gözlemlendiğini ortaya koyuyor. ‘Fear of Missing Out’ (FoMO) yani bir şeyleri kaçırma korkusu da bu tabloyu tetikliyor. Dr. Yaşar, FoMO ve sosyal medya bağımlılığının artmasıyla birlikte anksiyete, depresyon belirtileri, tükenmişlik hissi ve dikkat dağınıklığının da arttığını belirtiyor.

Yorgunlukla Mücadelenin Yolları: Yavaşlamak ve Sınır Koymak

Peki, bu modern çağın sessiz salgınıyla nasıl mücadele edebiliriz? Dr. Müge Yaşar, öncelikle yaşam ritmimizi yeniden ayarlamamız gerektiğini söylüyor. Pandemi sonrası artan ekran süresi ve hareketsiz yaşam tarzı, özellikle gençlerde uyku bozuklukları, anksiyete ve özgüven sorunlarına yol açabiliyor. Bu nedenle ‘dijital hijyen’ ve ‘dijital detoks’ kavramları önem kazanıyor.

Dijital detoks uygulamaları, zaman yönetimi ve net sınırlar koymak, yorgunluk ve tükenmişlik hissini azaltmada oldukça etkili. Başkalarının taleplerine veya iş yüküne ‘hayır’ diyebilmek, kişisel zamanımızı ve enerjimizi korumanın en önemli yollarından biri. Ayrıca, yatmadan en az bir saat önce ekranlardan uzak durmak, uyku hormonu olan melatonin salgılanmasına yardımcı oluyor. Bildirimleri belirli saatlerde kapatmak da sürekli tetikte olma halini azaltıyor.

Anı Yaşamak ve Kendine İyi Bakmak: Çözüm Odaklı Yaklaşımlar

Yorgunluk ve tükenmişlikten korunmak için farkındalık (mindfulness) ve nefes egzersizleri de büyük önem taşıyor. Dr. Yaşar, anı yaşamaya odaklanmanın zihnin kaygı ve endişeler arasında dolaşmasını engellediğini belirtiyor. Düzenli diyafram nefesi, parasempatik sinir sistemini aktive ederek bedenin dinlenmesine yardımcı oluyor.

Enerjimizi tüketen değil, anlam ve amaç katan aktivitelere yönelmek de ruh sağlığımız için kritik. Aile ve arkadaşlarla geçirilen kaliteli zamanlar, yalnızlık ve tükenmişlik riskini azaltıyor. Son olarak, kendimize karşı nazik olmak, hatalarımızda veya zorlandığımızda kendimizi yargılamak yerine destek olmak, mükemmeliyetçilikle mücadelede en etkili yöntemdir. Unutmayın, dijital yorgunluk ile başa çıkmak mümkün, yeter ki doğru adımları atalım.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir